Yazar: İbrahim Erkol

Nükleer enerjinin, giderek daha çalkantılı bir iklimde enerji güvenliği sağlayacağına dair birtakım iddialar mevcut. Ancak iklim değişikliğinin kendisi bu iddiaları boşa çıkarıyor. Bir zamanlar nadir görülen aşırı sel, kuraklık ve fırtınalar çok daha yaygın hale geliyor ve daha eski zamanlarda hazırlanmış endüstri koruma önlemlerini giderek geçersiz hale getiriyor. Kaldı ki kâr oranlarını düşüreceğini bilen sermayedar bu koruma önlemlerini ne kadar hazırlamıştır, bu da bilinmez. Asıl nokta şudur ki nükleer santrallere yönelik iklim riskleri doğrusal veya öngörülebilir olmayacak. Yükselen denizler, fırtına dalgaları ve yoğun yağışlar kıyı ve iç su taşkın korumalarını aşındırıp zayıflattıkça, doğal ve inşa edilmiş engeller sınırlarına ulaşacaktır. Nükleer…

Devamını Oku

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrenci gençlik hareketinin önemli bir geleneği olan “Emek Haftası”nın 11.’si bu yıl, üniversitedeki hukuksuz kayyum düzenine karşı başlayıp genişleyen ve tüm toplumsal mücadele dinamikleriyle birleşip büyüyerek bir antifaşist mücadele dinamiğine dönüşen Boğaziçi Direnişi bileşenlerinin inisiyatifiyle düzenleniyor. 3 gün sürecek etkinlik ve tartışmalarda farklı sektörlerden direnişçi işçi ve emekçiler, Boğaziçi öğrencileriyle buluşurken direnişin başından bu yana sürdürülen internet yayınıyla da herkesin erişimine sunuluyor. Etkinliklerin ilk gününün 2. oturumu “İkizdere Direnişi Üzerinden Doğa ve Emek Mücadelesi Ortaklığı, Olanaklar ve Sınırlar” başlığıyla Polen Ekoloji’den Cemil Aksu ve barış akademisyenlerinden Prof. Dr. Aykut Çoban’ın katılımıyla düzenlendi. Bu tartışmanın video kaydı Boğaziçi Direnişi…

Devamını Oku

Kapitalist üretim tarzı, üretim araçlarının kapitalist sınıfta toplandığı, emeğin ve emeğin ürünlerinin metalaştığı bir toplumsal ilişki biçimidir. Bu anlamda kapitalist üretim tarzı, hem bir meta üretim süreci hem de artı değerin yaratım sürecidir. Diğer yandan kapitalist üretim tarzını, diğer üretim tarzlarından ayıran en özgül özellik ise sermaye birikimidir. Rekâbetin ve kâr hırsının güdülediği kapitalist, sermaye birikimini arttırmak için toplumsal gereksinimleri gözetmeksizin, kaotik bir biçimde devamlı üretmek zorundadır. Bu nedenledir ki tüm dünyanın doğal varlıklarına ve iş gücüne (onun artı değerine) ulaşmak için tüm fiziksel sınırları zorlamaktadır. Doğal varlıklar, sermayenin kurgusunda üretim sürecine bedelsiz/kısmen bedelli hammaddeler olarak dahil olmaktadırlar. Sermaye doğal…

Devamını Oku