Çeviri: Sencer Odabaşı Kaynak: ROAPE Bu söyleşide Max Ajl, Çin’in tarım reformunun Arap ülkeleri, özellikle de Tunus üzerindeki etkisi üzerine yaptığı araştırmayı ele alarak, Çin’in alternatif bir kalkınma yolu deneyiminin yerel koşullarla nasıl örtüştüğünü ve Tunuslu entelektüellere ve planlamacılara nasıl esin kaynağı olduğunu ortaya koyuyor. – Genel hatlarıyla araştırmanızın Çin ile nasıl kesiştiğini anlatabilir misiniz? + Çalışmam Arap coğrafyasında dört çalışma alanını ele alıyor: dekolonizasyon tarihi, planlama tarihi, heterodoks planlama alternatiflerinin entelektüel tarihi ya da post-kolonyal dünyada “izlenmemiş yollar” ve daha kapsamlı olarak Arap tarım sorunları. Bunlardan ilkinde Çin, meslektaşım Rebecca Gruskin’in arşivlerde ortaya çıkardığı üzere Cezayir’e ve hatta Tunus’a…
Yazar: Max Ajl
Çeviri: Onur Açar Kaynak: Agrarian South: Journal of Political Economy 1–27, 2024 Özet Bu makale, ABD-İsrail’in genel olarak Filistin’e, özel olarak da Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısını dünya-tarihsel ve bölgesel bağlamda ele alan iki bölümlük bir çalışmanın ilk bölümüdür. Genel olarak birikimi veya özel olarak Arap bölgesindeki birikimi teorileştirirken liberal uluslararası ilişkiler teorisine, ekonomizme veya metodolojik milliyetçiliğe başvuran bir dizi teorinin aksine, makale Arap-İran bölgesinin, bölgedeki stratejik engelleri savaş ve yaptırımlar yoluyla ortadan kaldırmayı amaçlayan ABD’nin dayattığı bir kalkınmasızlık rejimi altında olduğunu savunmaktadır. Makale, bu sürecin İran bağlantılı bölgesel milisler ve daimi ordular arasında bir engelle karşılaştığını ve bu güçlerin, kurtuluşçu…
Satın Al Kapitalizmin dünya üzerindeki yıkımı gittikçe daha da ağırlaşıyor ve bu yıkım gezegenin kendini yenileme kapasitesini artan ölçüde aşıyor. Bilim insanlarının “kırmızı alarm” çağrılarına, şirketler ve onların kolektif aygıtı devletler, çılgınca hal alan meta üretimini sürdürmek adına dünyanın kutuplarında, okyanusların derinlerinde, hatta uzayda yeni fosil yakıtlar, nadir elementler için kıyasıya rekabete girerek yanıt veriyorlar. Savaşlar çıkarıyorlar. En “makulünden” hâlihazırda fosil yakıtlarla dönen kapitalizmin çarklarını yenilenebilir enerjiyle daha “sürdürülebilir” şekilde çevirmeyi hayal eden, geri dönüşüm martavalları anlatan ve devlet tarafından destekli nükleer santraller gibi çözüm önerilerinin öne çıktığı farklı tonlardan popüler Yeşil Yeni Düzen (YYD) sesleri yükseliyor Kuzey ülkelerinden. YYD’ler…
“Sömürgeleştirilmiş bir halk için en temel değer, çünkü en somut olanı, her şeyden önce topraktır: onlara ekmek ve her şeyden önce haysiyet getirecek olan toprak.” Frantz Fanon, Yeryüzünün Lanetlileri Çin Devrimi’nden Cezayir Bağımsızlık Savaşı’na kadar, dekolonizasyon, kurtuluş ve egemenlik mücadelesi veren insanlar topraklarını geri almak için savaşmış ve bunun için her şeyi yapmaya hazır olmuşlardır. Frantz Fanon toprağın, insan dışı doğanın, tarımın ve kırsalda yaşayan insanların toplumsal değişim, çatışma, kalkınma, özgürleşme, devrim ve gericilikte oynadığı rolleri…
Özet Bu makale, baskın politik ekoloji teorilerini tartışmakta ve eleştirmektedir. Makale, eleştiri çerçevesi olarak ekolojik eşitsiz mübadele (EUE) teorisini ele almaktadır. “Fosil kapitalizmi”, eko-modernizm, ekstraktivizm ve küçülmenin yanı sıra “post-kalkınma” teorilerinin iddialarını değerlendirmektedir. Makale, küçülme hariç hiçbirinin emperyalizmi ya da küresel birikim tarihini yeterince ciddiye almadığını ve dönüştürücü yükü tamamen Güney’e yüklediğini ya da yalnızca Kuzey işçi sınıfının eylemliliğine veya sınıf körü bir hareketler hareketine odaklanan bir çerçeve benimsediğini ortaya koymaktadır. Bunun yerine, birikimin kutuplaşmış doğası, atık üretimi ve dağıtımı ve yeni sömürgecilik temelindeki EUE değişikliklerini önermektedir. Bu makale söz konusu eleştirel çerçeveyi, geçim kaynakları doğaya bağlı, çevresel yarı-proleter sınıfların…
Click here for the English version. Ben bu yazıyı kaleme alırken, NATO destekli savaşlar Ukrayna ve Yemen’i yakıp yıkmakta, ambargolarsa İran ve Zimbabwe’yi nefessiz bırakmakta. Öte yandan küresel ısınma büyük bir hızla ilerliyor ve bir siyasi yönetim sistemi olarak neoliberal kapitalizm, hem Güney hem de Kuzey ülke vatandaşlarının zihinlerindeki sabit konumunu yitirdi. Bu paramparça manzaraya karşı 2022’de, iklim krizi ve emperyalizm tarafından yaratılan, emperyalizmin bağlı olduğu daha geniş toplumsal yeniden üretim krizi hakkında üç temel şey çok daha açık hale geldi. Öncelikle küresel egemen sınıfın baskın fraksiyonu, özellikle Amerika Birleşik Devletleri-Avrupa Birliği-Japonya üçlüsü, insan-olmayan doğanın geleceğini şu anda var olduğu…
Türkçesi için tıklayınız. As I write, NATO proxy wars burn up Ukraine and Yemen, sanctions asphyxiate Iran and Zimbabwe, global warming marches apace, and neoliberal capitalism as a system of political rule has lost its mooring in the minds of people South and North alike. Against this shatter-scape, in 2022, three things have become crystal clear about the climate crisis, and the broader crisis of social reproduction, created by imperialism, with which it is bound. One: the dominant faction of the global ruling class, particularly the United States-European Union-Japan triad, is uninterested in “green transition” measures which could secure the…
Söyleşi: İbrahim Erkol Click here for the English version. Öncelikle kendinizi Polen Ekoloji Kolektifi’ne ve Türkiye’deki okurlarınıza kısaca tanıtabilir misiniz? Wageningen Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacısıyım ve Agrarian South dergisinde yardımcı editör olarak görev alıyorum. Son sekiz yıldır Tunus’ta yaşıyorum. Sömürgesizleşme ve kalkınma tarihi, hakim kalkınma paradigmalarına alternatif heterodoks bölgesel düşüncenin entelektüel tarihi ve Tunus ve Arap tarım sorunları üzerine akademik araştırmalarımı sürdürüyorum. Arap bölgesindeki ulusal kurtuluşu desteklemek için daha geniş mücadelelerin bir parçası olarak ABD’nin İsrail’e verdiği desteği sona erdirme çabalarını destekleme konusuyla da yakından ilişkiliyim. Doktora sırasındaki daha önceki çalışmalarınızda daha çok kırsal sosyoloji ve post-kolonizasyona odaklanan bir araştırmacı…
Interviewer: İbrahim Erkol Türkçesi için tıklayın. 1) Could you first briefly introduce yourself to Polen Ekoloji and your to-be Turkish-speaking readers? I am a postdoctoral fellow at Wageningen University, and an associate editor at Agrarian South. I have been living in Tunisia for the last eight years, doing research on the history of decolonization and development, the intellectual history of heterodox regional thinking about alternatives to the dominant development paradigms, and Tunisian and Arab agrarian questions. I have also been very involved with supporting efforts to end US support for Israel as part of broader work in support of national…
Click here for English version. Bu yazı ilk olarak şu akademik yayında yer aldı: Agrarian South: Journal of Political Economy 10(2) 371–390, Çeviren: Onur Yılmaz Giriş Yeşil Yeni Anlaşma (YYA) (Markey, 2019; Ocasio-Cortez, 2019) şimdilerde küresel iklim değişikliği etrafında dönen söylem ve siyasete çekim kuvveti uygulayan gök cismi gibi bir şey. Korku, merak, huzursuzluk ya da fırsat tetikliyor. Kimi durumlarda ulusal sorun konusunda yan çizen (Rockefeller Vakfı tarafından fonlanan) platformlardaki Kuzeyli akademisyenler şimdi Güney için gündem tayin etmeye çalışıyor (Cohen&Riofrancos, 2020). Diğerlerinde ise benzer mekanizmalar Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı gibi çok taraflı ve geleneksel olarak Güneyli…