Polen Derginin 8. sayısını okumak için tıklayın.
Bu sayıda…
Ağustos ayında kaybettiğimiz, Türkiye devrimci hareketinin önemli isimlerinden Bingöl Erdumlu’yu anıyor; Fatoş Negiş Çırnaz’ın kendisine hitaben kaleme aldığı mektup ile başlıyoruz.
Bursa Su Kolektifi’nin, kentteki eko-kırım suç mahalli noktalarını ifşa ettiği inceleme gezilerini ve rota boyunca her bir noktada yapılan gözlemleri “Bursa’da Eko-kırım durakları” başlıklı yazısı ile Figen Ovat bizlere aktarıyor.
Divriği Doğa ve Yaşam Platformu sözcüsü Ali Aydın, maden şirketlerinin ve HES’lerin istilası altındaki ilçeyi, ekolojik tahribat ve halk sağlığı noktasındaki risklerin neler olduğunu anlatıyor.
“Gemi Söküm Sanayinin Ekolojik Etkileri” yazısı ile Deniz Karadağ gemi söküm sektörün doğrudan ve dolaylı biçimlerle ortaya çıkardığı zararları ele alırken, emek ve ekoloji alanlarının ortak zemini bir kez daha görünürleşiyor. Burçin Kur ise, İzmir Aliağa’da sökümü yapılmak üzere Brezilya’dan yola çıkan ve taşıdığı devasa zehir yükü nedeniyle ölüm gemisi olarak da anılan Nae Sao Paulo savaş gemisinin sökümünün iptal edilmesini sağlayan mücadele sürecini “Yaşamı Savunan Hiçbir Mücadele için Geç Değildir” yazısında değerlendiriyor.
Kai Heron’un “Büyük Kurtuluş” başlıklı metni, dergimizde Nazlıcan Demir’in çevirisiyle yer alıyor. Derya Sever ise bu sayıda, Andreas Malm’ın “Bir Boru Hattı Nasıl Patlatılır: Yanmakta Olan Bir Dünyada Mücadele Etmeyi Öğrenmek” isimli kitabı üzerine bir değerlendirme yazısı sunuyor.
“Ekoloji hareketinin ‘omertası’” yazısında Cemil Aksu; mevzubahis Kürt illerindeki ekolojik yıkım/tahribat olduğunda, Türkiye’deki çevre ve ekoloji hareketinin mücadeleye ilişkin tavır ve tutumlarını da etkilediği görülen siyasi çerçeveyi değerlendiriyor.
Sultan Gülsün ise “Kirlilik Yükü Dünya’nın Biyokütlesinden Ağır Olduğu İçin Azalıyoruz” yazısında, yoğun kirletici faaliyetlerin ekosistemler üzerindeki etkilerine dair bir değerlendirme sunuyor.
Mustafa Sazcı’nın -birinci kısmı yine Polen Dergi’nin 6. Sayısında yer alan- metni “Alevilik ve Doğa-2”, hayli ilgi çekici bir inceleme olarak bu sayımızda yer alıyor. Sertuğ Yüksel ise, türcülük kavramını tanıtarak kavramla ilişkili tartışmaların genişlemesi için çağrıda bulunuyor.
Keyifli Okumalar…