Polen’den merhaba…
Polen Ekoloji Kolektifi olarak 2019’da Alamos Gold’a karşı uzun süreli bir mücadeleyi var eden Kazdağları direnişinin en hararetli günleri sırasında kuruluşumuzu ilan ederek esasında mevcut hareketin içinden gelen, pratiğin içinden beslenen bir teorinin bizi daha büyük hedeflere yönlendireceğinin de bilincindeydik. Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında çok uzun yıllardır kendiliğinden ve örgütlü bir çevre ve ekoloji hareketinden söz etmek mümkün olsa da yola çıkarken belirttiğimiz gibi bu harekete marksizmin teorik ve pratik birikimiyle dahil olmak, etkileşim içinde karşılıklı olarak evrilmek, gelişmek de ancak böyle bir anlayışla mümkün olabilirdi.
Bazı acil sorunlarımız var bu coğrafyada. Türkiye kapitalizmi emperyalist hiyerarşi içindeki entegrasyonunu özellikle son 20 yılda derinleştirdikçe doğa tahribatında da daha gözü dönmüş saldırılara girişti. İklim krizi ve yeryüzü ekosistemlerindeki taşma noktalarının aşılmasıyla gezegensel bir ekolojik yıkım süreci içindeyken “felaket kapitalizmi”nin bu yanı başımızda nefes almamızı, yaşamamızı sağlayan havayı, suyu, toprağı, insandışı canlıları bir anda ortadan kaldıran “şok” dalgaları karşısında ne yaşadığımızın farkında olmak, yaşam düşmanlarının güncel hareket tarzını tanımak, salgınla birlikte güncellenen azgın emek rejimlerinin doğa tahribatıyla örtüşen yönlerini öne çıkarmak için olanı biteni takip ederek ekoloji hareketinin eylemine tercüme etmek bizim için öncelikli bir görev olageldi. Bu basitçe bir tarih kaydediciliği olmanın ötesinde yaşama, insanlığa karşı işlenen suçları teşhir etmek, suçluyu işaret ederek harekete yöneleceği hedefi ve hattı göstermek, Türkiye özelinde devlet aygıtının tekelci kapitalist sınıfla faşizm temelinde iç içe geçmiş halinin gerektirdiği antifaşist mücadeleye uygun örgütlenmeye işaret etmek açısından bir anlam taşıyordu.
1,5 yıldır amatör bir çabayla emekçi sol basının öne çıkan haber kaynaklarını tarayarak derlediğimiz aylık ekolojik ihtilaf haberleri bültenimizi, şimdi kolektifimizin genişlemesi, nitelik birikimi ve güncel örgütlenme ihtiyaçlarına daha uygun düşmesi nedeniyle yeni bir biçime sokuyoruz. Bülteni öne çıkan ihtilaf haberleriyle Polen Dergi adıyla aylık olarak çıkaracağımız derginin içine taşıyarak haber-yorum tarzındaki yazılarla beslemeyi planlıyoruz. Bu sayede haberdeki nesnel verilerin yorumlanmasını hem yazarlar hem de okuyucular özelinde kolektif bir tartışmanın parçası haline getirmek istiyoruz. Umarız başarılı oluruz. Polen Dergi’nin bel kemiğini bülten oluşturmayı sürdürse de, süren ekoloji direnişlerinin sesini doğrudan yansıtmaktan marksist ekoloji alanında çıkan kitapların incelenmesine, çocuklara ekolojiyi tanıtmaktan iklim biliminin Türkiye dışındaki güncel gelişmelerine, farklı politik ekoloji akımlarıyla polemikten hayvan özgürlüğüne, kent ekolojisinden marksist ekolojinin kavramlarının tanıtılmasına farklı köşelerle içeriği beslemeyi düşünüyoruz.
Polen Dergi’ nin Kasım sayısı olarak çıkan bu ilk sayısında geçinmeyi imkansızlaştıran kira, gıda ve enerji fiyatlarıyla ilgili haberleri Çise Yıldız, Fırat Can Tokori ve Elif Cansu İlhan son gelişmeler doğrultusunda inceliyor. Fosil gazında Rusya ile görüşmelerden çıkan nükleer “müjdesini” ise yine enerji köşesinde Onur Yılmaz ele alıyor. Geçtiğimiz ayın en önemli haberlerinden Paris Anlaşması’nın mecliste onaylanmasını ise Nazlıcan Demir devletin sahte adımları olarak okuyor. Paris ve COP26 gündemleriyle öne çıkan iklim adaleti hareketinin son dönemdeki kümelenişi COP26 Koalisyonu’ndan bilgileri Sultan Gülsün aktarıyor. Süren direniş ve gelişmelerle ilgili ise Rant Yoluna Hayır İnisiyatifi’nden ODTÜ öğrencisi Tuğulka ve İkizköy Çevre Komitesi’nden Deniz Gümüşel sorularımızı yanıtlarken yaz dönemindeki yangınlarda gönüllü olarak çalışan üyemiz Mansur Karaca hayvanları kurtarma çalışmalarındaki deneyimini paylaşıyor. Bu ay, Türkçe çevirisi henüz çıkan Foster’ın Doğanın Dönüşü kitabının bir incelemesi İbrahim Erkol’un çevirisiyle sizlerle buluşurken Helin Nur Güler köşesinde “çevresel ırkçılık” kavramını işliyor. Kapibara Ekolojik Oyun Kutusu kartlarıyla Ozan Aksünger çocuklar için öğretici bir set hazırlıyor.
Polen Ekoloji Kolektifi olarak amatör ruhumuzu korurken politik iddiası yüksek adımlar atmaktan çekinmeyen, ekoloji hareketinin eksiklerini eleştirirken bu alanlarda sorumluluk almayı başat görev bilen bir tarzda çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu dergi böyle bir çabanın pratikteki karşılığı olarak umarız uzun süre yaşamaya devam eder. Bir aşamada matbu hale getirmek önümüzdeki hedeflerden biri olsa da başlangıçta artık okuma deneyimi için de alışık olduğumuz ekranlardan sesleneceğiz. Geri dönüşlerinizi, yazılarınızı, şiir, karikatür, bulmaca dahil farklı biçimlerde katkılarınızı bekliyoruz. İyi okumalar.
Dergiyi okumak için görseli tıklayınız.